NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
يُونُسُ عَنْ
ابْنِ
شِهَابٍ عَنْ
عُبَيْدِ
اللَّهِ يَعْنِي
ابْنَ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عُتْبَةَ عَنْ
ابْنِ
عَبَّاسٍ
أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
طَافَ فِي
حَجَّةِ
الْوَدَاعِ
عَلَى بَعِيرٍ
يَسْتَلِمُ
الرُّكْنَ
بِمِحْجَنٍ
İbn Abbâs'tan rivayet
olunduğuna göre,
Resulullah (S.A.V.) Veda
Haccında deve üzerinde (ve Hacer-i Esved'in bulunduğu) rüknü bastonla
selamlayarak (Beyt'i) tavaf etmiştir.
İzah:
Buhârî, hac; Müslim,
hac; Nesâî, mesâcid; İbn Mâce, menâsik; Ahmed b. Hanbel, I, 214, 237-238, 304;
III, 413.
1. Kabe'yi özürsüz
olduğu halde hayvan üzerinde tavaf etmek caizdir. İmam Şafiî ile İbn'I-Münzir
ve İbn Hazm
bu görüştedirler. İmam
Ahmed'deri sahih olarak rivayet edilen görüş de budur. Özür bulunmadığı halde
hayvan üzerinde tavaf edilmesinden dolayı kurban da gerekmez. Fakat tavafın
yürüyerek yapılması1 deve üzerinde yapılmasından daha faziletlidir. Çünkü
Resul-i Ekrem (S.A.V.) ve ashabı Veda Haccının dışındaki tavaflarını yürüyerek
yapmışlardır.
İmam Mâlik'Ie Hanefî
ulemâsına göre ise özür bulunmadıkça tavafı yürüyerek yapmak vâcibtir. Özürsüz
olarak hayvan üzerinde yapılan tavafın iadesi gerekir, iade edilmeyecek
olursa, sahibine kurban gerekir.
İmam Ahmed'den rivayet
edilen diğer bir görüşe göre ise özürsüz olarak hayvan üzerinde yapılan tavaf
caiz değildir. Çünkü tavaf Beyt-i Şerîf ile ilgili bir ibadettir, namaz gibi
ayakta icra edilmesi gerekir.
Özürsüz olarak hayvan
üzerinde tavafın yapılmayacağı görüşünde olan ulemâya göre Resûl-i Ekrem'in
Veda Haccı'nda hayvan üzerinde tavaf etmesi bazı mazeretleriyle ilgilidir. Delilleri ise, şu hadis-i şerîflerdir:
a. Nebi (S.A.V.) Veda
Haccı'nda insanların kendisini kolayca görebilmeleri, kendisinin de onları
görebilmesi ve halkın kendisine (müşküllerini) kolayca sorabilmeleri için
Beyt'i ve Safa ile Merve'yi hayvan üzerinde tavaf etti.[bk. 1880 no'lu hadis.]
b. Resûlullah (S.A.V.)
Mekke'ye geldiği zaman-rahatsızdı. Hayvanı üzerinde tavaf etti.[bk. 1881 no'lu
hadis.]
İbn Hacer'in beyânına
göre özürsüz bir kimsenin Beyt-i Şerifi hayvan üzerinde tavaf etmesi tenzîhen
mekruhtur. Yürüyerek tavaf etmek ise daha faziletlidir. Resul-i Ekrem'in Beyt-i
Şerifi hayvan üzerinde tavaf etmesi ise, Beyt'in etrafının duvarlarla
çevrilmesinden önce olmuştur. Artık Beyt'in etrafı çevrildikten sonra mescidin
içerisine hayvan sokulması ca'iz değildir. Çünkü hayvanlar mescidi
kirletirler.[İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, IV, 236]
2. Hacer-i Esved'i
baston ve benzeri şeyler ile selâmlamak caizdir. Ancak bu cevaz elle dokunmak
veya selamlamak mümkün olmadığı zamanlara aittir. Yoksa elle selamlamanın daha
faziletli olduğu bilinen bir gerçektir. Çünkü Nebi (S.A.V.) ekseriyetle elle
selâmlamıştır. Ulemânın büyük çoğunluğu bu görüştedir. İnsan mümkün olduğu
kadar Hacer-i Esved'e elle dokunmah yoksa asâ ve benzeri bir şeyle dokunmalı, o
da mümkün değilse ona doğru işarette bulunarak tekbir getirmelidir. İbn
Ab-bâs'tan rivayet edildiğine göre; Nebi (S.A.V.) (Veda Haccı'nda) Beyt'i
hayvan üzerinde tavaf etmiş ve Rükn-i Hacere her gelişinde yanında bulunan bir
şeyle ona işaret ederek tekbir getirmiştir.[Buhârî, hac] Eğer işaret de edemezse
ona doğru yönelerek tehlîl ve tekbir getirir Çünkü Nebi (S.A.V.); "Ey
Ömer, sen kuvvetli bir adamsın Hacer-i Esved'in yanında sıkışıklık ve darlığa
sebebiyet verme. Çünkü zayıflan incitirsin fırsat bulunursa onu selamla.
Bulamazsan, ona yönelerek tehlîl ve tekbirde bulun" buyurmuştur.[el-Fethu'r-rabânî,
XII-34.] Ancak Ahmed b. Hanbel'in rivayet ettiği bu hadis-i şerifin senedinde
kimliği mechül bir şahıs vardır. Hacer-i Esved'in istilâmı konusunda ayrıntılı
malumat için 1889 no'lu hadisin şerhine bakılmalıdır.
3. İhtiyaç hâlinde
Mescid'e deve sokmak caizdir. Ancak bu Cevaz, hayvanın mescidi kirletmesinden
emin olunmasına bağlı görülmüştür.